Belki hiç olmadığın kadar hüzünlü, belki de hiç olmadığın kadar neşelisin
Belki bugün üzgün, dün çok mutluydun
Belki de yarın çok daha mutlu olursun
Yok mu ki bunun bir ayarı?
Var tabii de…
Olaylara bakış açın!
Öyle yarı dolu bir bardağın dolu tarafına bakmak gibi bir şey değil bu dediğim.
Bardağın tümüne bakıp hem dolu hem de boş tarafını görüp
Dolu tarafına şükredip ya boş olsaydı ya bomboş olsaydı susuz kalsaydım
Yarım da olsa suyu verene şükürler olsun demek gibi bir şey
Herkesin bir hikayesi, bir çıkmazı, bir travması, bir unutamadığı, bir de uğurlayamadığı olabilir
Hikayenden ders çıkar
Çıkmazını çıkar kıl
Travmanı iyileştir
Unutamadığını da unutma
Belki de hatırladıkça güç alırsın unutamadığından
Deşme öyle her şeyi didik didik
Çokta mühim değil aslında neyin neyden kaynaklandığı
Kaynağını bulsan ne olacak ki?
Sen şu an yaşadığın ya da yaşamadığın ya da yaşamak isteyip yaşayamadığın şeylere odaklan
Geçmiş iyisiyle kötüsüyle senin en güzelin ve en özelin
Teşekkür et yaşadıklarına ya da yaşamadıklarına hadi bir de yaşayamadıklarına
Vermiyorsa vardır bir bildiği
Gelmiyorsa senin bütünün hayrınadır isyan etme
Söz gümüşse sükût altındır derler ya sözsüz kal mesela
O zaman bak sükût elmastır, pırlantadır
Yorma kendini niye, neden diyerek
Elbet vardır sebebi verenin de vermeyenin de
Öyle efelenme diş bileyerek
Elbet vardır bir sebebi
Sevenin de sevmeyenin de
Öyle darlanıp sıkılma hemen
Elbet vardır sebebi sövenin de sövmeyenin de
Sen niyet et, gayret et ve sabret
Sonuca değil de sürece odaklan
İçindeki tıkanıkları bul ve çöz
Sana gölge olan yanlarını bulup parlat mesela
Güneş gibi ışıl ışıl ol, ışık saç
Aydınlat etrafını gülüşünle
Umudunu kaybetme o senin can simidin
Ha birde…
Kuldan isteme, umut etme
İstiyorsan yaratandan iste
Elbet vardır ettiğin duanın bütününün hayrına erecek bir kabul günü de.
Nimet Ünal Mızraklı
