reklam
reklam
DOLAR 38,8003 % 0.05
EURO 43,1538 % 0.21
STERLIN 51,2209 % 0.04
FRANG 45,9828 % 0.24
ALTIN 4.036,34 % 0,03
BITCOIN 102.422,82 -2.004
reklam

KADIN OLMAK: GÜCÜN SESSİZ ÇIĞLIĞI

Yayınlanma Tarihi : Google News
KADIN OLMAK: GÜCÜN SESSİZ ÇIĞLIĞI
reklam

Kadın olmak…
Bazen bir çocuğun gözyaşını silerken, kendi içindeki fırtınaları susturmak zorunda kalmaktır. Bazen bir evin yükünü sırtlanırken, hayallerini bir kenara koymaktır. Ve çoğu zaman da güçlü görünmek adına sessiz kalmaktır.

Ama unutmayın; sessizlik güçsüzlük değildir.
Bazen en büyük çığlıklar, sessizliğin içinde yankılanır.

Kadın Olmanın Görünmeyen Yönü

Kadın olmak, sadece bir cinsiyet değildir. Bu, bir direniş biçimi; her gün biraz daha susarak, biraz daha dayanarak ayakta kalma çabasıdır. Kimi zaman hor görülmek, kimi zaman yok sayılmak, kimi zaman da “sen yapamazsın”larla mücadele etmektir.

Toplum, kadına birçok rol yükler: İyi bir eş, fedakâr bir anne, çalışkan bir çalışan… Ama çoğu zaman kadının kim olduğu unutulur. Onun da yorulduğu, kırıldığı, hayalleri olduğu göz ardı edilir. Ve bu görmezden geliş, kadının içinde sessizce büyüyen bir çığlığa dönüşür.

Sessizliğin Ardındaki Güç

Bilimsel araştırmalar, kadınların strese karşı daha dayanıklı olduğunu söylüyor. Kadın, doğası gereği üretken, sabırlı ve duygusal zekâsı yüksek bir varlık. Ama belki de en güçlü yönü, kendini bile unuturken başkalarını sevebilmesi.

Kadın; sabırdır, sevgiyle yoğrulmuş iradedir.
Bir annenin uykusuz gecelerindeki direniş, bir genç kızın eğitim hakkı için verdiği mücadele, bir eşin sessiz gözyaşları arasında kurduğu dünya…

İşte bütün bunlar, kadının görünmeyen ama hep var olan gücüdür.

Ne Kazandık, Ne Kaybettik?

Bugün kadın daha çok okuyor, daha çok üretiyor, daha çok ses çıkarıyor. Üniversitelerde, yönetim kadrolarında, sahnelerde daha görünür. Ama hâlâ bazı yerlerde susturuluyor, bastırılıyor, yok sayılıyor.

Kadın hâlâ “güzel ol ama konuşma” arasında sıkışıyor. Hâlâ “çalış ama çocuk da büyüt” baskısıyla tükeniyor. Ve hâlâ “sus” denildiğinde, konuşmaya cesaret ettiğinde yalnız bırakılıyor.

Son Söz Yerine: Duyan Var Mı?

Kadın olmak, her sabah yeniden başlamaktır. Yara alsa da, gülümsemek zorunda kalmaktır. Her şeye rağmen sevgiyle var olmaktır.

Bu yüzden “kadın olmak” basit bir tanım değil;
Gücün, inancın ve sabrın sessiz bir çığlığıdır.

Ve şimdi bu çığlık duyulsun istiyoruz.
Sadece 8 Mart’ta değil.
Hayatın her gününde, her alanında…

Çünkü biz, kadın olmanın sesini değil; değerini duymak istiyoruz.

— Raziye Gökbudak

reklam

YORUM YAP